İstanbul ve Ankara'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 12.00 itibarıyla şöyle:
Merkez Bankası'nın dün aldığı 1 puanlık faiz indiriminin ardından tarihi rekor kırarak 8,8021 seviyesini gören dolar, bu sabah 8,8536 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Euro da 10,3928 seviyesinde işlem görüyor.
Merkez Bankası'nın dün aldığı 1 puanlık faiz indiriminin ardından tarihi rekor kırarak 8,8021 seviyesini gören dolar, bu sabah 8,8536 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Euro da 10,3928 seviyesinde işlem görüyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politika Kurulu'nun dün yaptığı toplantıda 100 baz puanlık faiz indiriminin ardından yukarı yönlü hareket eden dolar ve eurodaki artış bugün de sürüyor. Dün, faiz indirimi kararının ardından 8,65 düzeyindeki dolar kısa sürede yüzde 1’in üzerinde yükselişle 8,80'in üzerini test etti. Serbest piyasada 8,8021 ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gören dolar, bugün sabah saatlerine yeni bir rekor kırarak tarihi zirvenin de üzerine çıktı. Dolar, 8,8536 seviyesini test etti.
Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının ardından dün 10,33 gören euro bugün sabah saatlerinde 10,3928 seviyesine çıktı.
TABLO 2001 KRİZİ TABLOSUDUR
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Merkez Bankası’nın faizi 1 puan indirmesini değerlendirerek, “Faiz 1 puan düştü, dolar fırladı. Dolarla birlikte enflasyon da fırlayacak. Benim korkum, kaygım, endişem enflasyonun ekim-kasım ayından itibaren kontrol altına alınamaz şekilde katlanarak büyümesi. 2001 tablosudur bu. Sayın Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu tabloya Türkiye’yi tekrar geri getirdiler” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Merkez Bankası’nın faizi 1 puan indirmesini değerlendirerek, “Faiz 1 puan düştü, dolar fırladı. Dolarla birlikte enflasyon da fırlayacak. Benim korkum, kaygım, endişem enflasyonun ekim-kasım ayından itibaren kontrol altına alınamaz şekilde katlanarak büyümesi. 2001 tablosudur bu. Sayın Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu tabloya Türkiye’yi tekrar geri getirdiler” diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Sivas’ta gazetecilerle bir araya gelerek ülke gündemini değerlendirdi.
“ENDİŞEM, ENFLASYONUN KONTROL ALTINDAN ÇIKMASI”
Faizlerin bir puan düşürülmesinin ardından yaşanan ve olası yaşanacak sıkıntıları dile getiren Davutoğlu, “Dün Merkez Bankası bir karar aldı. Faiz yüzde 1 düşürüldü. Keşke gerçekten düşürseler de hepimiz alkışlasak. Ama yeterli tedbirler alınmadan faiz 1 puan düştü, dolar fırladı. Dolarla birlikte enflasyon da fırlayacak. Yaz geçti, yazın enflasyon genelde düşük olur. Benim korkum, kaygım, endişem enflasyonun ekim-kasım ayından itibaren kontrol altına alınamaz şekilde katlanarak büyümesi” diye konuştu.
“BAHÇELİ’NİN BAŞBAKAN YARDIMCISI OLDUĞU TABLOYA TÜRKİYE’Yİ TEKRAR GERİ GETİRDİLER”
Davutoğlu, ülkenin 2001 krizinin benzerini yaşadığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“2001 tablosudur bu arkadaşlar, 2001 tablosu... Sayın Bahçeli’nin Başbakan yardımcısı olduğu tabloya Türkiye’yi tekrar geri getirdiler. Önce Merkez Bankası faizi düşürüyor, arkadan dolar ve döviz yükseldiği için bu sefer onu kontrol altına almak için faiz bir daha yükseltiliyor. Mehter Marşı gibi bir adım ileri iki adım geri. Böylece faiz Türkiye’de en yüksek orana ulaşmış durumda. Dünyada en çok faiz ödeyen ülke Türkiye şu anda. 32 milyon kredi borçlusu var Türkiye’de. Bunların arasından dedeleri ve bebeleri çıkarın neredeyse vatandaşların hepsi kredi borcu ödüyor hale geldi. Bu faizli sistemin ta kendisidir. Buradan yüksek faizle bankacılık sisteminde olanlar para kazanırken, vatandaşlarımızın beli bükülüyor.”
"SORUN NE DÖVİZ NE DE FAİZ"
Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu, Merkez Bankası'nın faiz indirimine ilişkin "Faizlerin düşmesi ve hatta artırılması orta, uzun vadede önemsiz… Çünkü ülkede artık öngörülebilir bir ekonomi yönetimi yok. İktidar sihirli değnek arayışında" dedi. Muratoğlu, "Problem artık tek başına ne faiz, ne döviz, ne enflasyon, ne Hazine yönetimi, ne Maliye, ne ekonomi yönetimi" diyerek yazısında şöyle dedi:
"Önümüzdeki seçime dönük, son kez koltukta oturma amacıyla yönetiliyor ülke… Sadece bu durumu gözlemleyen bile güçler ayrılığı ilkesinin, bağımsız kurumların neden önemli olduğunu iliklerine kadar hisseder.
Durumu kabullenmedikçe, hatalarla yüzleşmedikçe hiçbir iyileşme olmaz ekonomide."
