Marmara Denizi çevresinde, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sinin yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, evsel, endüstriyel ve nehirler aracılığıyla hem karasal hem deniz ulaşımından kaynaklanan kirlenme olayının büyük ölçüde olduğunu açıkladı.
Marmara Denizi'nin yaşanan kirlilikten dolayı "ölü" bir deniz haline geldiğini söyleyen uzmanlar, "Marmara'ya İstanbul'dan günde 1,2 milyon metreküp, Bursa'dan günde 0,3 milyon metreküp, İzmit'ten 0,2 milyon metreküp, diğer 5 şehirden 0,4 milyon metreküp olmak üzere bölge genelinde 2,1 milyon metreküp evsel atık su deşarj ediliyor. Deniz trafiğinin de toplam kirliliğe etkisinin yaklaşık yüzde 10 olduğu, büyük oranda da tarımsal, endüstriyel atıkların arıtılmadan dökülmesi müsilajlaşmanın temel nedenini oluşturmaktadır." ifadeleriyle vahim duruma ışık tuttu.
ZÜLFÜ LİVANELİ: DENİZİN SALYASI OLMAZ...
Ünlü şarkıcı ve yazar Zülfü Livaneli, Marmara Denizi'nde yaşanan kirlilikten dolayı oluşan görüntüler için "Denizin salyası olmaz. Doymak bilmez insan hırsının salyası o." mesajı paylaştı.
Livaneli'nin bu paylaşımı Twitter başta olmak üzere tüm sosyal medya mecralarında gündem oldu.
"GEÇ KALINMADAN ÖNLEM ALINMALI"
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nden emekli ve TTKD bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Marmara Denizi'ndeki müsilaj tehlikesiyle ilgili inceleme yaptı.
Dr. Kesici, 'deniz salyası' adı verilen, Marmara Denizi'nde son aylarda deniz yüzeyinde sarı- beyaz peltemsi tabaka, denizin iç kısımlarında da yeşil renkli ipliksi kümeler oluşturan mikroskobik alglerin ve denizanalarının aşırı çoğalması sonucu yapışkan koyu kıvamlı müsilajlaşma olayının hafife alınmaması uyarısında bulundu.
Müsilaj oluşumunu, denizlerin aşırı kirlenmesi ve tükenişinin göstergesi olarak açıklayan Dr. Kesici, ne doğa olayı ne de doğal olay olduğunu kaydetti. Kesici, "İnsanın denizlerde neden olduğu felakettir. Müsilaj, suların aşırı kirliliğinin göstergesidir, bulaşıcıdır, yayılmacıdır, geç kalınmakta ve acilen bilinen önlemler alınmalıdır" dedi.
